Yaratıcılık Stratejileri

Yaratıcılık Stratejileri

Günümüz dünyasında “yaratıcılık” ve “yaratıcı düşünce” oldukça önemli bir hal alıyor. Bu özelliklere sahip kişiler hem sosyal hem de maddi anlamda daha kolay başarılı oluyor.

Aslında her birimiz kendi içimizde çok büyük bir yaratıcılık potansiyelini barındırıyoruz.

-“Yavru ördekler hayatta kalmayı annelerini taklit ederek öğrenirler. Taklit yoluyla ya da modelleme yoluyla öğrenme insanlar da dahil birçok canlı için esastır.”-

Aslında her birimiz kendi içimizde çok büyük bir yaratıcılık potansiyelini barındırıyoruz. Ancak çoğu zaman bunun farkında olmadığımızdan ya da yaratıcı olduğumuza inanmadığımız için bu potansiyeli açığa çıkarmakta zorlanıyoruz.

Yaşamımızda büyük bir zorlukla karşılaştığımızda ya da mecbur kaldığımızda hepimiz çok yaratıcı işler yaptığımıza tanık olmuşuzdur. Ancak bu yaratıcı potansiyelden yararlanmak için böyle bir zamanı beklememiz gerekmiyor. Evet, bazı insanlar gerçekten belli konularda oldukça sivrilmiş bir yaratıcılık yeteneği sergileyebiliyor. Ancak bu aslında belli uygulamalarla herkesin geliştirebileceği bir yetenek.

Tek yapılması gereken buna inanmak ve zihnimizi bu yönde harekete geçirmek. Elbette bu konuda herkesin kendine göre uygulayabileceği çeşitli stratejiler de var. Burada bu stratejilere kısaca değinmek ve yaratıcılığı ortaya çıkarmak için kullanılabilecek bazı yöntemler üzerinde durmak istiyorum. Konuya girmeden önce “strateji” sözüyle ne anlatmak istediğimi biraz açıklamam gerekiyor.

Her birimiz her gün yüzlerce eylem yapıyoruz. Sabah kalktığımız andan itibaren bir hareket başlıyor. Giyiniyoruz, günlük işlerimizi yapıyoruz, işe veya okula gidiyoruz, ev işleri yapıyoruz, kitap okuyoruz, düşünüyoruz, hayal kuruyoruz vs. vs. vs. Yaptığımız eylemler ister harekete yönelik, isterse zihinsel eylemler olsun, hepsinde mutlaka zihnimizde bir şeyler yapmak zorundayız. Yani her eylemin beynimizde bir karşılığı var ve beynimizde herhangi bir eylemi başlatmaksızın hiçbir şey yapmamız mümkün değil. Diğer bir deyişle zihnimizde imgelemeksizin parmağımızı bile kıpırdatmamız mümkün değil.

Tüm eylemler beynimizin kontrolü altında sinir sistemimiz aracılığıyla gerçekleşiyor

Kısacası tüm eylemler beynimizin kontrolü altında sinir sistemimiz aracılığıyla gerçekleşiyor. Farkında olalım ya da olmayalım bu böyle çalışmakta. Şimdi bu durumda her ne yapıyorsak yapalım zihnimizde birtakım programları çalıştırıyoruz demektir.

Bu programlar genellikle bilinçdışı olarak çalışmaktadır. Yani biz yaptığımız işlerin yüzde 99´unu ne yaptığımızı bilmeden yaparız. Çünkü yapmakta olduğumuz şeylerin büyük bir bölümü çok küçük yaşlarda öğrenilmiştir ve tamamen bilinçdışı alışkanlık haline gelmiştir…

Ancak bunun böyle olması yani bilinçli olarak ne yaptığımızın farkında olmamamız yaptığımız eylemlerin bir yapısı olmadığını göstermez. Her eylem için beynimizde yaptığımız bir şeyler vardır. Örneğin sabah kalktınız ve çay yapmak istiyorsunuz. Öncelikle zihninizde bunu imgelersiniz (farkında olmadan). Belki kendi kendinize içinizden “kalkayım bir çay koyayım” dersiniz. Mutfağa gidersiniz ve belki de mutfağa doğru yürürken aklınıza bir gün önceden çaydanlığın içerisinde kalan çaylar aklınıza gelir ve “şu çaydanlığı dökmekten nefret ediyorum” diye zihninizde söylenirsiniz. Neyse çaydanlığın altına suyu üstüne de çayı koyarsınız. Çayı demlemek için önce alttaki suyun kaynamasını beklersiniz. Su kaynayınca çayı demlersiniz bu arada alttaki su azalmışsa biraz su eklersiniz.

Şimdi bütün bu işlemler yaşamınızın belli bir döneminde öğrendiğiniz şeylerdir. Ancak bunları yaparken belli bir sıraya göre yaparsınız. Ve bu eylemleri yaparken sizi yönlendiren şey zihninizde işlemekte olan programlardır. İşte bu programlara “stratejiler” adını veriyoruz. Yaptığımız en basit eylemlerden en karmaşık zihinsel işlemlere dek her şey bir şekilde öğrenilmiştir ve her eylemin ardında bir zihinsel strateji vardır. Kısacası her eylemin bir yapısı vardır. Bu yapı keşfedilebilir, açığa çıkartılabilir, analiz edilebilir ve başkalarına öğretilebilir. Hatta kişi kendi başarılı olduğu alanlarda kullanmış olduğu stratejileri yaşamının başka alanlarına aktarabilir ve bunlardan yararlanabilir.

Burada elbette bütün bunlara detaylarıyla değinmemiz mümkün değil. Ancak sizlere yaratıcılığıyla tanınmış ünlü birisinin modellenmesi sonucunda ortaya çıkarılmış bazı temel stratejileri anlatacağım ve yaratıcılığınızı geliştirebilmeniz için bazı ipuçları vereceğim. Ve sizler de daha sonra bunlar üzerinde çalışarak kendinizi geliştirebilir, istediğiniz herhangi bir alanda yaratıcılığınızı artırabilirsiniz. Burada anlatmak istediğim en temel strateji oldukça yaratıcı bir kişinin modellenmesiyle oluşturulmuş bir yaratıcılık stratejisidir. Günümüzde pek çok yaratıcı dahilerin stratejileri modellenmiştir. Ancak bu kişinin yaratıcılık stratejisi bunlar içerisinde hemen her konuya uyarlanabilecek bir esneklik taşımaktadır.

Yaratıcılığın Geliştirilmesi Yaratıcılığın imgeleme ile olan ilişkisini hepimiz biliyoruz. Yaratıcılığı mümkün kılan şey zaten bizim içinde bulunduğumuz zaman ve mekanı aşıp orada olmayan bir şeyleri imgeleyebilmemiz İmgeleme yeteneğimiz çoğunlukla bilinçdışı olarak çalışan bir süreçtir. Yani düşünürken zihnimizde neyi imgelediğimizin çoğunlukla farkında olmayız. Ve zihinsel işlemleri nasıl yaptığımızı bilmeyiz. Örneğin arkadaşınızın telefon numarasını nasıl hatırladığınızı bilmezsiniz. Ya da akşam olunca evinizin yolunu nasıl bulduğunuzu. Bunlar sizin için çok doğal ve alışkanlık haline gelmiş hareketlerdir. Ancak farkında olsanız da olmasanız da bunları yaparken zihinsel olarak kullandığınız bazı stratejiler vardır.

 

Kaynak: http://kisiselbasari.com/

* Bu sitede yayınlanan makalelerin sorumluluğu tamamen eser sahiplerindedir. Doğabilecek yükümlülükler Uğur Grubu Şirketleri’ni bağlamaz